rss
email
twitter
facebook

Tuesday, November 24, 2009

ANARŞİZMİN ABD'Sİ: NOAM CHOMSKY

            
Noam Chomsky:  Anarşizmin abd’si
Avram Noam Chomsky uzun yıllardır Amerika’da ve eserlerinin çevrildiği dillerde yılmaz bir anarşizmin sesi oldu.  Muhalefet kelimesi yerine anarşizmi kullanmamın nedeni, Chomsky’nin kendi inançları, bilimsel ve kişisel görüşlerince yanlış veya eksik saydığı her türlü hiyerarşik yapıya karşı çıkmasındandır.  Bu hiyerarşiler yekünü ise, Musevi köklerindeki kimi temel gelenekler, dil, tarih, felsefe ve devletin niceliğine dair ve devletlerin egemenlik amaçlı hem insanları hem de insanları etkileyen iletişim araçlarını kullanması, insanları tahakküm altına almak ya da takakkümü devam ettirmek şeklinde gelişen hem kendinden önce hem de kendi zamanında gelişen kimi fikirler ve uygulamalardır.  Onun bu hiyerarşiye karşı duruşundan kaynaklanan tavrı ise anarşizmidir.   Aslen bir dilbilimci olup MIT’de çalışan Chomsky yazdığı otuzu aşkın siyasi nitelikli kitapta Amerikan müdahaleciliğinin gelişmekte olan ülkelerdeki yansımaları, insan hakları adı altında yapılan  politik-ekonomik çatışmalardaki büyük medya güçlerinin propaganda etkilerine kadar pek çok konuya eğildi.
Chomsky 1928’de Philadelphia, Pennsylvania’da, daha önce Rusya’dan 1913 yılında Çar ordusuna girmemek için Amerika’ya gelen William Chomsky ve Elsie Simonofsky çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi.  Anne ve Babasının aktardığı kültürel gelenek ve eğitimlerinin çocukları üzerinde çok etkisi olmuştur.  Baba Chomsky  çeşitli kademelerde İbranice ve Musevi tarihi öğretmiş ve bu konularda kitapları olan, oğul Chomsky’nin  “Talmud benim için en ideal metin fikridir” demesinde etken bir unsur.   Anne Chomsky’nin etkisi ise daha çok eğitimci, mütefekkir ve aksiyon adamı olmasında rol oynadı.  Sosyal meselelerle çok ilgilenen, sol eğilimli bir insan olan Elsie Chomsky oğlunun hayatındaki önemli uğraşı alanları olan pekçok konuda ilgi uyandırdı. Chomsky ailesi Batı Avrupa Aydınlanmacılarından Asher Ginsburg’ın savunuculuğunu yaptığı Siyonizm’in ilhamlarını taşıyorlardı.  Nitekim daha sonraki yıllarda gerici-Siyonist Musevilerce eleştirilen Chomsky, gençlik yıllarında anarşist gruplara katılmıştır. Chomsky daha sonraları İsrail Devletinin kurulmasına ve Filistinlilere yönelik devlet terörüne karşı tavır almıştır, ama onun İsrail devletinin kuruluşuna karşı çıkmasındaki ana etken Musevi geleneğindeki bir Musevi devleti olmalı mı, olmamalı mıdır?” sorusuna yönelik kendince verdiği cevapla ilgilidir.[1] Chomsky’nin görüşü ise musevileri marjinalleştireceğinden  dolayı din kaynaklı bir  devlete karşı çıkmak tarzındadır-ki radikal Museviler bundan dolayı ona karşı çıkarlar.
Chomsky üzerinde akademi ve fikir dünyasından etkisi olanlar arasında Zellig Harris de önemli yer tutmaktadır.  Türkiye’de önceleri dilbilim çalışmalarıyla uğraşan bir kesim tarafından “Dönüşümcü-Üretici” dilbilgisi teorileriyle bilinen Chomsky, daha sonraları Amerikan devletiyle  ilgili sorgumalarını Türk siyasi hayatında çatışma malzemesi olarak ya da  yerli siyasetin eleştirisinin bir Amerikalının ağzından yapmak isteyen kesimlerce çeviriler yapılarak tanındı.  Yapılan çeviriler fazlasıyla “algıda seçici” şuuraltı yansıması ifade ediyordu.  Çünkü Chomsky aslında yerine göre kendisine de muhalefet edecek kafa yapısında bir zihin anaforuna girmiş, dilbilim ve diğer alanlarla ileri sürdüğü bir kısmı hiç de orijinal olmayan, hatta fazlasıyla “yapısalcı” olan fikirlerini değiştirmiş, ama bunları da cesaretle ifade edebilmiştir.    Dilbilimle başlayıp, sosyal aksiyon, tarih, fikir tarihi, felsefe, siyaset ve psikoloji alanlarından bilişsel çalışmalara kadar uzanan Chomsky’nın meşgale alanları, aldığı farklı tehditlere, kendini anlamadan düşman ya da müttefik olan insanlara rağmen Chomsky’ye özgü bir tarzda devam edip gitmektedir.  



[1] Bu konunun açılımı için, bkz. Holy Scriptures in Judaism, Christianity and Islam, ed. Hendrik M. Vroom ve J.D. Gort (Atlanta ve Amsterdam: Rodopi, 1997) 215-281.

0 comments:

Post a Comment